Bahçeşehir Koleji İnegöl Kampüsü 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılında Açılıyor
48 ilde 101 eğitim kampüsüyle Türkiye’nin her köşesine kaliteli eğitimi ulaştıran Bahçeşehir Koleji, 2018-2019 eğitim öğretim yılında açacağı İnegöl kampüsünün tanıtım toplantısı Hotel Park İnegöl’de gerçekleştirildi.
Hotel Park İnegöl’de düzenlenen programa Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkanı Alper Taban, İTSO Başkanı Metin Anıl, İnegöl Belediyesi Eski Başkanı Cemal Arık, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gürgen, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, İnegöl Bahçeşehir Koleji Kurucu Temsilcisi Mehmet Yıldız, Bahçeşehir Koleji yönetim kadrosu ile veliler ve öğrenciler katıldı.
Eğitim Modelleriyle Geleceği İnşa Edeceğiz
İnegöl Bahçeşehir Koleji Kurucu Temsilcisi Mehmet Yıldız, “101 kampüsle Türkiye’nin her noktasında kaliteli eğitim sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İşimiz yalnızca eğitim. Eğitim dışında bir uğraş alanımız yoktur. Ülke zenginleşecekse ancak kaliteli eğitimle gelecektir. Kaliteli eğitim için İnegöl kampüsünü hayata geçirmekten dolayı gurur duyuyoruz. İnegöl kampüsü 16 bin metrekare alan içerisinde 12 bin metrekare kapalı alana sahip, 50 derslik ve 1180 öğrenci kapasitesine sahiptir. Kampüs içerisinde 2 yarı olimpik yüzme havuzu, açık tenis kordu, açık basketbol sahası, kapalı spor salonu ve 350 kişilik konferans salonu bulunuyor. Bölgenin en donanımlı okullarından bir tanesidir. Hayalimiz, çabamız çocuklarımıza daha iyi bir gelecek için eğitim sunmaktır. Değişik eğitim modelleriyle geleceği inşa edeceğiz. Güveniniz için ve buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” dedi.
Topluma Ve Dünyaya Faydalı Olmasını Amaçlıyoruz
Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Türkiye’nin gelişen ekonomisi ve genç nüfusuyla bölgenin gözbebeği olan bu şehirde olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları olarak eğitimde 50. gurur yılımızı kutluyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu güne İnegöl’de de gerçekleşmesini istediğimiz için bu kampüsle kaliteli eğitimi tüm çocuklara ulaştırmak istiyoruz. Edirne’den Kars’a 100’ü aşkın kampüste bu standartları çocuklara sunuyoruz. Biz geleceği inşa edecek ve hem Türkiye hem de dünya için geleceği daha iyi bir yer yapacak gücün eğitim olduğunu düşünüyor ve geleceğe yapılacak en büyük yatırımın da eğitim olduğunu biliyoruz. Bölgenin en donanımlı okullarından biri inşa ediliyor. Çocukların bu koşullarda eğitim görmesi bizim için çok önemli ama yeterli değil. Çocuklarımızın mesleki anlamda en donanımlı kadrolarla dünyanın ihtiyaç duyduğu eğitimle buluşuyor olmasını istiyoruz. Her gün bir önceki günden çok daha fazla değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Dinamikler yaşanırken eğitim şekilleri değişiyor; bilim ve teknoloji de yaşam alışkanlıklarımızı değiştiriyor. Bugün bu sıralarda okuttuğumuz çocuklarımızı yarına hazırlamazsak ileride dünyaya yön veremezler. Eğitimin dünya dinamiklerine göre değişmesi ve geleceğin eğitiminin bugünden çocuklarımızla buluşması bizim için çok önemli. Proje ağırlıklı bir sistemle öğrencilerimizin sadece öğretmenlerinden bilgiyi alan değil öğretmenlerin rehberliğinde gören, projelendiren, öğrenebilen ve öğrendiklerini hayata geçirebilen bireyler olmalarını istiyoruz. Sadece bugünün dünyasında problem çözen değil yarının problemlerini de çözebilecek bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz. Yarının teknoloji ve bilimine de yön verebilmeleri için çabalıyoruz. 5 yıldır uyguladığımız ve okul öncesinden itibaren çocuklarımıza kazandırmaya çalıştığımız geleceğin dili kodlama da bunlardan bir tanesidir. Çift Dilli Eğitimle çocuklarımıza ikinci bir dili ana dil seviyesinde kazandırmaya çalışıyoruz. Bu ve daha fazlası bilgi olarak sizlere aktarılıyor ama tüm bu sistemin temel amacı hem bugünün hem de geleceğin Türkiye’sinde ülkemizi refah toplumların arasına taşıyabilecek nesiller yetiştirmektir. Teknoloji ve bilimin değişimi sadece gündelik yaşamımızı etkilemiyor, toplumlar ve uluslar arası ilişkileri de etkiliyor. Bu nedenle öğrencilerimizin sadece akademik yapılarını düşünmüyoruz, aynı zamanda sosyal kimliklerini de önemsiyoruz. Sadece İnegöl için değil tüm şehirlerimizde bizi var eden, değerlerimizi bilen ve sahip çıkabilen, bu değerleri geleceğin toplumunda var edebilecek nesiller yetiştirmek istiyoruz. Tüm bu hayal ve hedefler için İnegöl kampüsümüzü açıyoruz. Yetiştireceğimiz nesillerin, içinde yaşadığı topluma ve dünyaya faydalı olmasını amaçlıyoruz.” dedi.
Bu Çok Önemli Bir Misyondur
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gürgen, “Ben İnegöllüyüm. Burada bulunmamın sebebi hemşerilerimle aynı ortamda bulunmaktır. O nedenle ayrı bir heyecan yaşıyorum. 1964 yılında İnegöl’den ayrıldım. Ortaokulu burada bitirdim ama o tarihten bu yana İnegöl ile olan duygusal bağım hiç kopmadı. Havasını soluduğum, toprağına bastığım bu güzel kentteki çocukluk anılarımı hiçbir zaman unutmuyorum ve kişiliğimin temel taşlarını oluşturuyor. Dünyanın neresinde olursam olayım İnegöllü olmaktan gurur duyuyorum. Bahçeşehir Üniversitesi bir dünya üniversitesidir. Bahçeşehir Üniversitesi olarak Washington’da, Berlin’de, Roma’da, Hong Kong’da üniversitemiz var. Bunların sayıları her geçen gün artıyor ama özellikle buralarda ortaya konulan akademik bilgi, eğitim ve tüm bunların liderliğini yapan Yücel ailesi ve özellikle Enver Yücel, eğitim alanında gerçekten bu kanallar vasıtasıyla bilgiyi yerinden alıp, değerlendirip bu memleketin insanı için buralara taşıyor. Bu çok önemli bir misyondur. Türkiye’nin her yerine kaliteli eğitimi götürme misyonunun içi gerçekten dolu. STEM’in akademik altyapısını üniversitemiz eğitim kadroları tarafından geliştirdik. Eğitim, uzmanlarınız varsa anlam taşır ve tüm bunların yapılandığı mekânlar içerisinde işini doğru yapan yöneticiler varsa anlam taşır. İddia ettiği vaatleri yerine getirebilen bir kurum olan Bahçeşehir’in İnegöl’de bulunmasından dolayı gurur duyuyorum.” şeklinde konuştu.
Artık Her Şey Küreselleşti
Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “İnegöl’e Bahçeşehir Koleji kampüsünü açıyoruz, hayırlı ve uğurlu olsun. İstanbul’da il dışında açtığımız ilk okul Bursa’dadır. Bursa’da şu anda 3 tane kampüsümüz var ama İnegöl’e ancak gelebildik. Biraz geç gelsek de İnegöl’e çok güzel bir yerleşke kazandırıyoruz. Muhteşem bir proje oluyor. Bu bölgenin benim açımdan bir özelliği daha var; Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumlarındaki “Uğur”, 1968 yılında Laleli Fethi Bey Caddesi’nde başlayan 2 odalı bir dershanedir. O günden bugüne eğitim öğretim faaliyetini sürdürüyoruz. Bu kuruma 1973’te dâhil oldum. 1973’te o dershanenin bir öğrencisiydim. Lise sonda sınıfta kaldım. Sonra henüz liseyi bitirememiş bir gençken bu dershaneye sahip oldum. Nasıl oldu? 1968 yılında kurulan bu dershane yine Bursalı Halil Karaatlı Bey’in Bursa’ya gelip milletvekili olma arzusuyla başladı. Oğlunun adı Uğur’du. Onun için Bursa’nın, bölgenin benim hayatımda çok ulvi bir yeri vardır. Kurumumuz öyle temeller üzerine kurulmuş ki hayırlı ve uğurlu olmuş. 43 yıldır bu kurumun liderliğini yapıyorum. Eğitim ve öğretim alanı içerisindeyim. Küresel dünya diyoruz… Artık her şey küreselleşti. Gittikçe global vatandaşlık, dünya insanı müfredatları başladı. Üniversitemizin en çok çalıştığı eğitim fakülteleri Harvard’dır. Harvar ile 10 yıldır çalışıyoruz. Bizlere dünyada 150 okulda uygulanan dünya vatandaşlığı modeli konusunda bilgiler veriyorlar. Global dünyada var olan bir yapıyoruz ve ilk günden bu yana bu yapıyı sürdürüyoruz. Türkiye’nin her yerindeki kampüslerimizde aynı standartta eğitim veriyoruz. İstanbul Etiler’de Bahçeşehir Kolejinin içeriği ne ise, İnegöl’de, Eskişehir’de, Kars’ta da aynıdır.” dedi. Eğitimin özelleştirilmesiyle ilgili görüşlerini de bildiren Enver Yücel şöyle konuştu: “Eğitimin sadece devlet eliyle yapılması fikrine pek alışamadım. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde artık eğitim yalnızca devlet eliyle yapılmıyor. Türkiye’de özel eğitim kurumlarının oranı son 10 yılda yüzde 7-8’lere gelebildi. Komünist Çin dediğimiz yerde bile özel okul oranı yüzde 17’leri buldu. Çin’de neredeyse üniversiteler özelleşme noktasına geldi. Artık eğitimin içerisinde özel sektör de var. İngiltere’nin eski Milli Eğitim Bakanı yetimhanede büyüyen bir insandır. Oradaki özelleştirme faaliyetini o başlatmıştı. Şu anda İngiltere’de liselerin yüzde 50’si kâr amacı gütmeyen vakıflara dönüştü. Mesele şudur; eğitimi kim yaparsa yapsın ama o ülkenin çocuklarına maddi ve manevi değerleri versinler. Eğitimde özel kurumların payı artırılmalı, eğitim içerikleri devlet tarafından kontrol altında olmalıdır. Bu şekilde eğitimin kalitesinin artacağını ve daha çok çocuğa kaliteli eğitimin ulaştırılabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Çok Güzel İşler Yapacağız
Yücel konuşmasını şöyle sürdürdü; “Türkiye’nin tüm bölgelerine kaliteli eğitimi götürmeyi amaç edinmiş bir eğitim kurumuyuz. Ülkemizin eğitimden başka çıkış yolu yok. İnegöl’ün ovalarından, Bursa’nın dağlarından petrol de fışkırsa sürdürülebilir kalkınmayı, beşeri sermayeyi güçlendirmediğimiz müddetçe kıymeti yoktur. Yeni nesillerin ülkemizi yarınlara başarıyla taşıması için geleceğin dili kodlamayı öğretiyoruz. Anaokulundan itibaren STEM+A eğitimi veriyoruz. ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkeler STEM eğitimine büyük önem veriyor, bu eğitimi verecek eğitimcileri yetiştirmek için çalışıyor. Pek yakında 5G teknolojisi gelecek. Bu teknoloji geldiğinde ABD’deki bir doktor, Türkiye’deki ameliyatını robotla uzaktan yapabilecek. Gözünü açıp kapama hızı ne ise buradaki hız da o olacak. Bu geleceği öngörerek 12 yıl önce Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesini kurduk. Mezunlarımız dünyanın en iyi üniversitelerine burslu girdiler, şimdi de oralardan mezun oluyorlar. Bu kadar işin içerisinde onur ve gurur duyduğum en önemli iş Fen ve Teknoloji Liseleridir. Önümüzdeki sene bunların sayısını Türkiye genelinde 14’e çıkarıyoruz. Bunu büyüteceğiz… Bu okullardan her yıl 750 mezun versek, Türkiye’de bilimin temellerini oluşturacak bu çocuklarla uçarız. Derdimiz üretim yapmak, marka olmak… İnegöl’de mobilyacımız var ama markamız yok. Biz marka üreteceğiz. Hedefi büyütmemiz lazım, hayallerimiz büyük olmalı. Bizim gençlerin önünü açmamız lazım.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban: “Şehrimize Çok Ciddi Değer Katacağını Düşünüyorum”
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Bahçeşehir Koleji İnegöl Kampüsü Kurucu Temsilcisi Mehmet Bey ilk ziyaretimize geldiğinde, projelerini ifade ettiklerinde çok mutlu olmuştum. Şehrin yöneticisi olarak marka değeri olan bir okulun şehrimizde yer alması bizi de ziyadesiyle mutlu ediyor. İnegöl bereketli bir yer. Nüfusumuz 258 bin ancak İnegöl’de nitelikli bir nüfus var. İnegöl, üreten, üretmeye devam eden, büyüyen, gelişen, ülkesine örnek teşkil eden il konumunda bir şehirdir. 1 milyar 200 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmine sahip bir şehirden bahsediyoruz ve bunun lokomotifi mobilya sektörüdür. İstediğimiz, hedeflediğimiz noktada değiliz ama İnegöl, yapmış olduğu yatırımlarla AR-GE, tasarım ve inovasyona önem veriyor. İnegöllü mobilyacılarımız dünyayı geziyorlar. Fuarları ziyaret etmekle kalmayıp katılımcı oluyorlar. Pek çok ilin hayal edemediklerini gerçekleştiriyorlar. İhracat sıralamasında Türkiye’de 21. sıradayız. Cari fazla veren vilayetler sıralamasında bu yılki verilere bakıldığında konumumuz değişmedi, 7. sıradayız. 900 milyon dolar ihracat, 300 milyon dolar da ithalatımız var. Ülkemizin hedeflediği noktalardan bir tanesini yaşatıyoruz. Şehirde ciddi bir sinerji oluştu, melsek örgütleri kol kola çalışıyorlar, sürekli yatırım yapıyoruz. Bunun eğitim ayağının çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Hükümetimiz 2002 yılından bu yana bütçesindeki en fazla payı eğitime ayırıyor. Çok daha iyi durumda olmak zorundayız. Bizde ne eksik? Bizde müteşebbis ruhu var, girişimcilik var ama yeterli değil. Bunu bilim, teknoloji, eğitim, nitelikli insan gücüyle donatmadığımız sürece yükte hafif, pahada ağır olan ürünleri yapamayız. Bunları yapmamız için önce iyi insan olacağız sonra iyi eğitim alacağız. Sonrasında onların yaptıklarının daha iyilerini yapacağımızı düşünüyorum. Biz bugün ülkemizde yerli otomobilden bahsediyoruz. Keşke çok daha evvelden, sindire sindire gelinseydi de keşke bugün yerli otomobillerimizi, yerli markalarımızı konuşuyor olsaydık, ürettiğimiz teknolojik ürünleri konuşuyor olsaydık. Bahçeşehir Kolejinin şehrimize çok ciddi değer katacağını düşünüyorum.” dedi.
Kaymakam Ali Akça: “Oluşacak Tatlı Rekabette Türkiye Kazanacak”
Kaymakam Ali Akça ise, “İnegöl iller sıralamasında yakaladığı dinamizmle Türkiye’ye ekonomik rol model olacak bir görünüm sergiliyor. Türkiye’nin ekonomik anlamda problem oluşturan hususlarından biri olan dış ticaret konusunu aşmış durumda bulunuyoruz ve bu konuda Türkiye’de 7. sıradayız. Walt Disney gençlere “Hayal kurmaktan korkmayın, benim için her şey bir fareyi hayal etmekle başladı” diyor. Üst seviyede gençler yetiştirebilirsiniz kişilik sahibi insanlar yetiştirmek daha önemli. Bu mesajı ben 15 Temmuz’dan sonra yaptığım konuşmalarda özellikle vurgulamıştım. Bilmem kaç tane üniversite bilip çokça dil bilen öğrenciler yetiştirmişler ama onlara kişilik verememişler. Eğer öğrenciye kişilik veremezseniz o insanı birileri arzu ettiği gibi yoğurur ve sizin başınıza bela eder. Türkiye bu sıkıntıyı yaşadı. O yüzden öğrencilere kişilik verilmesini çok önemsiyorum. Ait olduğu toprakların değerlerine sahip çıkan insanlar yetiştirmelerini arzu ediyorum. Geleceği şekillendirmek için elimizde olan tek araç eğitimdir. Bunu kamu olarak yalnızca biz vermiyoruz, İnegöl’de önemli markalar var. Bahçeşehir de dünyada rüştünü ispat etmiş bir markadır. İnegöl, Bursa ve Türkiye’ye faydalı öğrenciler yetiştirileceğine inanıyor, hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bizler kamu yararı için sahadayız, sizler de kamu yararını hedefliyorsunuz. Oluşacak tatlı rekabette Türkiye kazanacak.” dedi.
&