Geleceğin Diplomatları AB VE TÜRKİYE’de Kadın Teması Tartıştı
Bu yıl kadın temasıyla düzenlenen İkinci Genç Diplomatlar Konferansı Bahçeşehir Kolejinin 18 ilden katılan 56 lise öğrencisiyle BAU’da gerçekleşti.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, kadın parlamenter, bakan ve yönetici sayısının oldukça düşük olduğunu söyledi. Çepni, “Kadın yöneticilere güvenmemiz gerekir” dedi.
“Dünden Bugüne AB Ülkelerinde ve Türkiye’de Kadın” teması ile gerçekleşen Genç Diplomatlar Konferansında, AB ülkelerinde ve Türkiye’de pek çok alanda kadınların karşılaştıkları sorunlar tartışıldı. 2 gün süren konferansın sonunda öğrenciler tarafından pek çok yeni çözüm önerisi sunuldu.
Konferansa ev sahipliği yapan Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Pof. Dr. Elif Çepni, “Diplomasi alanının bir ülkeyi sosyal, kültürel, ekonomik ve politik anlamda çok iyi temsil etmesi gerekir. Daha önce rektörlük yapmış şimdi de rektör yardımcılığı yapan bir kadın yönetici olarak Türkiye’nin bu konuda daha yürüyecek çok yolu olduğunu düşünüyorum” dedi. Kadın parlamenter oranı, kabinedeki kadın bakan sayısı ve yönetici kadrolarındaki kadın sayısının oldukça düşük olduğunu dile getiren Çepni, “Bütün bilimsel çalışmalar bir toplumun kalkınmasında kadınların eğitimli olmasının erkeklere göre çok daha önemli ve pozitif etkiler yarattığını gösteriyor. Dolayısıyla hem kız çocuklarının eğitimi konusunda çok aşama kaydetmemiz hem de kadın yöneticilere güvenmemiz konusundaki ön yargıları bir tarafa bırakmamız gerekir” ifadelerini kullandı.
“ANCAK KADIN VE ERKEĞİN BİR ARADA YÜRÜMESİYLE TÜRKİYE İLERLEYEBİLİR”
Türkiye’de kadının yeri konusunda yasal olarak birçok alanda önde olduğumuzu fakat uygulama konusunda sıkıntılar yaşadığımızı dile getiren İstanbul Bahçeşehir Koleji Anadolu Lisesi Müdürü Nilüfer Özsoy, bu tür konuların daha fazla tartışılması ve ön plana çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. “Öncelikli olarak gençlerimizi kadının yeri ve önemi konusunda tartışmalara sevk etmemiz gerekir” diyen Özsoy, ancak kadın ve erkeğin bir arada yürümesiyle Türkiye’nin ilerlemesinin mümkün olabileceğini söyledi.
“TÜRKİYE’DE KADININ YERİ DÜNYADAKİ BİRÇOK ÜLKEDEN DAHA YÜKSEKTİR”
“Kendi duyarlılığımızı artırdığımızda toplumda kadınımızın gerçek yerine ulaşacağına inanıyorum” diyen Bahçeşehir Koleji Lise Koordinatörü Salih Akbay ise “Türkiye’de kadının yeri dünyadaki pek çok ülkeden daha fazladır. Ama ‘olması gerektiği yerde midir?’ sorusu çok ayrı bir tartışma konusudur” diye konuştu. Öğrenmenin başka, öğrenmeyi öğrenmenin başka bir şey olduğunu vurgulayan Akbay, “Bahçeşehir Koleji olarak öğrencilere bilgiyi direkt vermekten ziyade bu tür etkinliklerle onların bilgi kaynaklarına kendilerinin ulaşmalarını sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
Konferansın moderatörlüğünü yapan Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi 10. Sınıf öğrencisi Dila Udum, “Türkiye’de ve dünyada çok önemli olmasına rağmen yeteri kadar gündemde olmadığını düşündüğümüz için temel olarak AB Ülkeleri ve Türkiye’de kadın konusunu seçtik” diye konuştu. Kadının özellikle iş yaşamında desteklenmesi gerektiğine değinen Udum, “Çünkü ekonomik bağımsızlık bir kere elde edildikten sonra hem ailede hem de toplumda demokrasi çok hızlı bir şekilde yayılacaktır. Önemli olan kadının ekonomik bağımsızlığını elde ettiğinden emin olmaktır” dedi.
GENÇ DİPLOMATLAR KADINLARIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ GELİŞTİRDİ
Toplumda, siyasette ve iş yaşamında kadın konulu 4 oturumluk müzakerelerin sonucunda genç diplomatların tespit ettiği sorunlara getirilen çözüm önerileri şöyle sıralandı: “Kadına yönelik suç işlemiş olan erkeklere uygulanacak davranış terapisi için Avrupa Birliği üyeleri devletler ve Türkiye tarafından oluşturulacak ulusal bütçeler sayesinde, toplumsal açıdan kadınların erkekler tarafından baskı altına alınmasının önüne geçilmesi amaçlanmalıdır. Avrupa Birliği ve Türkiye ortaklığında, kadına yönelik şiddete karşı uluslararası bir yardım kuruluşu oluşturulmalıdır. Medyaya yapılacak belirli düzenlemeler ve katkılar ile kadına şiddete dikkat çekilmelidir. Şiddete karşı halkın bilinçlendirilmesi amacıyla eğitimler düzenlenmeli ve müfredata konular eklenmelidir. Bu eğitimlerin alınması teşvik edilmelidir. Göç alan ülkelerde topluma uyum çalışmaları ve bu işe ayrılan bütçe artırılmalıdır. Kadın Bakanlıkları, kadınların siyasette etkin olması için önlemler almalıdır. Kadın çalışan sayısı, devletler tarafından belirlenen oranı aşan şirketlere, kademeli olarak belirli miktarlarda vergi indirimi uygulanmalıdır.
Belirli istihdam miktarını aşan -başta devlet kurumları olmak üzere- iş alanlarında çocuk bakımevi bulundurulmalı ve devletler tarafından bunların kurulmasını kolaylaştıracak politikalar güdülmelidir. “Eşit işe eşit ücret” politikası yaygınlaştırılmalı ve denetlenmelidir. Her bölgenin ana geçim kaynağına uygun olarak kadınlara yönelik meslek edindirme programları ya da kurslar oluşturulmalı, böylece hem bölge kalkınmasına hem de kadın istihdamına katkı sağlanmalıdır. Kapsamlı aile destekleri çerçevesinde çocuk sayısına göre ödenek, doğum izinleri ve bu izinlerin kadın ile erkek arasında değişimli olarak kullanılabilmesi sağlanmalıdır.”
&